Gazipaşa, bakir bir Akdeniz beldesi. Adı dalga dalga yayılıyor.
Onu tanıyan herkesin gözdesi.
Güneşli, huzurlu, mutlu ve rüya gibi bir yer.
Eşsiz koyları, tropik bahçeleri ve doğal-naif Akdeniz kültürünü kaybetmeyen yönüyle özel.
Doğal güzellikleri ve kadim tarihi dokusunu keşfettikçe büyüyen şöhreti, onu harika ve sakin bir destinasyon kılıyor.
Eski yıllarda mağaralarına korsanların sığındığı, her dönemde karettaların koylarını ve kumsallarını ev kabul ettiği, saklı ve sessiz bir cennet köşesi arayan kâşif ruhlu insanların şanslı keşfi Gazipaşa.
Üstelik tarihin izlerine ve Akdeniz kırsalının bozulmamış otantik ruhuna sahip özel bir belde.
O dünyanın en güzel topraklarından olan Anadolu’nun en güzel şehirlerinden Antalya’nın en temiz ve bozulmamış ilçesi. Doğal hayatın dengesi hiç bozulmamış bir yer.
O sahillerinde karetta karettaların yumurta bıraktığı, saklı koylarında dünyanın ruhunun dinlendiği özel bir bölge.
Değerli turizm ve tarihi dokusu, özgün tarım arazileri ile yerel ve merkezi otoritenin özenle koruduğu bölgelerden biri.
Doğal Sahiller; Uçsuz bucaksız.
Güneşli Günler; Akdeniz klasiği.
Büyüleyici Koylar; Saklı, huzurlu.
Tropik Bahçeler; Doğal, yeşil, bereketli.
Gazipaşa’da Yaşam;
Gazipaşa, onu keşfeden birçok insanın tam da hayallerindeki belde olarak tanımlandığı bir yer.
Yeni bir hayat kurmak isteyenler veya dilediğinde kaçabileceği, dinlenebileceği, tazelenebileceği kişisel cennetini arayanlar için ideal bir destinasyon. Huzuru, tarihi, denizi, güneşi bira arada isteyenler için biçilmiş bir kaftan. Tüm bu özellikler bir araya nasıl gelir mi dediniz? Akdeniz’in büyüsüdür aslında bu eşsiz karmayı birleştiren. Siz de gelin ve keşfedin Gazipaşa’yı. Güneşin sizi götürdüğü yere doğru gidin. Kayalıklara vuran dalgalarının sesini ve rengarenk tropikal bahçelerini görünce durun. İşte orası Gazipaşa’dır. Artık gönül rahatlığıyla dinlenebilir ve huzurun tadını çıkarabilirsiniz.
Gazipaşa dünyanın en güzel topraklarından Anadolu’nun en güzel şehirlerinden Antalya’nın en temiz ve bozulmamış ilçesi. Burası ziyaretçilerine ve kendine sığınanlara sadece plajlarla ve güneşle merhaba demez. Tarihi dokusu, bahçeleri ve tarım alanlarıyla da davetkardır, kendini sevdirir. Gazipaşa ekonomisi büyük oranda tarıma dayalı olduğu için, doğal gıdalara ulaşmanız kolaydır. Dilerseniz kendi bahçenizde de tarım yapmanız mümkündür. Gazipaşa ruhunuzu ve bedeninizi besleyen güzel bir hayat sunar.
Tarihi dokuyu keşfetmek, Roma, Selçuklu, Helen antik kentlerini görmek çok tazeleyici bir deneyim. Temiz doğada uzun yürüyüşler yapmak, doğanın bakir güzelliklerini mutlulukla keşfetmek büyük bir keyif. Balık tutmak, güneşin batışını veya doğuşunu seyretmek yaşamı kılcal damarlarına kadar hissettiğiniz özel anlar. Yazın yaylara çıkmak gibisi olabilir mi peki? Gazipaşalılar için o da günlük yaşamın bir parçası.
Siz hiç doğal havuz gördünüz mü? Peki o havuzlara girip keyif çattınız mı? Gazipaşa’da bu da mümkün. Denizin yanı başındaki doğal havuzlar, dalgasız ve berrak sularıyla son derece davetkârdır.
Antalya’nın bu şirin ve egzotik ilçesi en az onun kadar güzel. Ama daha sakin, daha serin. Daha otantik ve daha bakir. Tertemiz denizinin köpürerek kayalıklara ve plaja vurduğu sahiliyle benzersiz. Dilerseniz Antalya ve Akdeniz’in diğer gözde destinasyonları yanı başınızda.
Ama eminiz Gazipaşa’nın sakin güzelliği ondan ayrılmanıza pek de izin veremeyecek.
Şehirli yorgun ruhlar bu kendine özgü mutlu duruşuyla Akdeniz güneşi altında pırıl pırıl parlayan bu belde de barışa ve huzura erecek.
Ulaşım;
Gazipaşa’ya ulaşım da son derece kolay. Türkiye’nin her yerinden, Gazipaşa havaalanı bağlantısı üzerinden tüm dünyadan Gazipaşa’ya ulaşım için birçok seçenek bulunuyor. Gazipaşa kendi havaalanına sahip Türkiye’deki hatta dünyadaki sayılı ilçelerden biri arasında yer alıyor.
Alanya’ya da 45 kilometre mesafede bulunan Gazipaşa Havalimanı 105 araç kapasiteli otoparka ve 2 bin 144 metre kapalı terminal binasına sahip bulunuyor. Otobüsle de Gazipaşa’ya gelebilirsiniz. Bazı turizm firmalarının direkt Gazipaşa seferleri olduğu gibi Antalya üzerinde de Gazipaşa’ya ulaşabilirsiniz.
Kısaca Gazipaşa hayallerinde kendisini ziyaret etmek olan tüm gezgin ruhlara çok yakın. Gazipaşa’ya seyahat ve onu yaşamak kısalan mesafeler sayesinde artık ertelenmemesi gereken bir plan. Siz de Gazipaşa’yı görmeyi, bu cennet köşesini keşfetme planınızı ertelemeyin. Kayalıklara vuran dalgaların sesi sizi çağırıyor. Beklemeyin.
Havalimanı
Bir ilçe düşün, merkezine sadece 5-6 kilometre uzaklığında havaalanı bulunan. Çok az ilçeye nasip olan bu imkan Gazipaşa’nın ziyaretçilerine sunduğu en önemli kolaylıklarından biri arasında yer alıyor.
Alanya‘ya 45 kilometre mesafede bulunan havaalanı, 2 bin 144 metre kapalı terminal binasına ve 105 araçlık otoparka sahip modern bir ulaşım merkezidir. Çevre yollarının da modern bir şekilde inşa edilmesi sonucu Gazipaşa Havalimanı bölgeyi otel ve diğer ticari işletme yatırımları için de öne çıkarmış durumdadır.
Alanya başta olmak üzere çevre ilçelerin de faydalandığı bu havalimanı, turizmin artan potansiyelini de göz önüne aldığımızda gelecek dönemde daha bir genişleme ve büyüme vadediyor. Bu durum Gazipaşa’ya gelecek uçak firması ve sefer sayıların da artması anlamına gelecektir. Kısaca Gazipaşa’nın diğer önemli turizm beldelerine de yakınlığı bulunan bu havalimanının varlığı sayesinde bile olsa, yatırım açısından ciddi potansiyel içeren bir lokasyon olacağını tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok.
Antik Hazine
Gazipaşa’da Helen, Roma ve Selçuklu dönemlerine ait izler tarihi kalıntıları keşfedebilir, tarihi bütünüyle duyumsayabilirisiniz. Gazipaşa sınırları içinde bulunan, ilçe merkezine yakın olan Selinus antik kenti en eski yerleşim yerlerinden biridir. Selinus agora, su kemeri, hamam ve akropol, hamam gibi antik yapıların izlerini barındırır. Ayrıca bir Selçuklu köşküne de ev sahipliği yapar.
Diğer bir antik kent de Gazipaşa’ya sadece 16 km uzaklıktaki de Nephelis’dir. Kilikya mimarisiyle inşa edilmiş kale, tapınak ve akrapollerin günümüze ulaşan bölümleri oldukça ilgi çekicidir. Merkeze 20 km uzaklıktaki Antiocheia Ad Cragum Antik Kenti (Güney Kalesi) içinde bulunan Medusa başı, kale, agora ve kilise de ilçenin antik dokusuna zenginlik katan unsurladır. Roma döneminden kalan lahitleri Lamos antik kenti ve çeşitli tarihi kalıntıları görebileceğiniz Nephelis (Muzkent) Gazipaşa’ya yaklaşık 15 dk uzaklıktaki diğer antik kentlerdir. Yakacık köyündeki Altıkapı han, Selinus yakınlarındaki Bıçkıcı Manastırı ve Orta çağ kulesi de ilçedeki diğer görülesi tarihi eserler arasında yer alır.
Bahsettiğimiz tarihi doku yanında yakın geleceğin izleri de varlığını devam ettirir Gazipaşa’da. İlçenin merkezinde de otantik güzelliğin yaşadığı bölgeler bulunur. Bu ilçe yerel olanın izlerini taşır. Modernleşmenin yanında, kültürel değerlerin de var olduğu naif ve iç ısıtan bir ruha sahiptir Gazipaşa.
Eşsiz Doğa;
Gazipaşa antik kentlerle dolu tarihi dokusu yanında doğal güzellikleriyle de dikkat çeker. Özgürce uzanan sahili ve koylarıyla, dalga seslerinin ritim tuttuğu kıyı kayalıklarıyla bir saklı cenneti andırır Gazipaşa. Tarih boyunca ve bugün de, kâşif ruhlu insanların gözdesidir. Carettaların mesken tuttuğu sahillerin, güneş altında özgürce uzanan, kırk çeşit tropikal meyvenin yetiştiği bahçelerin diyarıdır.
Deniz ve güneş arayanlar burada aradığını bulur. Ama çılgın kalabalıktan uzak, bozulmamış, doğal yaşamla dost bir Akdeniz kasabasıdır burası. Sadece keyif değil, huzur da vaat eder. Başta muz olmak üzere kırk dan fazla çeşit tropikal meyvenin yetiştiği bahçeler ve tarım alanları Gazipaşa’nın binalardan oluşan bildik bir tatil beldesi konumuna indirgenmesini önlemiştir.
Mağaralar
Yalan Dünya ve Cüceler mağaraları Gazipaşa’nı merakla ziyaret edilen tabiat hazineleri arasında yer alıyor. Ayrıca yaklaşık 40 km uzaklıkta Dim mağarası yakınındaki Dim Çayı da özellikle yazın serinlemek ve piknik yapmak için tercih ediliyor.
Doğal Havuzlar ve Koylar
Gazipaşa sahili, doğal havuzları ve kendine özgü saklı koylarıyla keşfedilmeyi bekleyen birçok etkileyici sürpriz içerir. Gazipaşa doğal güzellikleriyle çeşitli, tek düzelikten uzak ama bir o kadar da sadedir.
Yaşamak ve keşfetmek isteyenlere kucak açar, pırıltılı Akdeniz güneşiyle selamlar.
Balıkçı Barınağı limanı
Antik çağdan beri gemi ve tekne durağı olarak kullanılan Balıkçı Barınağı Limanı otantik yapısı yanında çevresindeki kafe ve restoranlarla hoş bir canlılığa sahiptir. Sahili ve eşsiz manzarasıyla yürüyüş yapmak ve günbatımı izlemek için uğranılan Balıkçı Barınağı günümüzde de Yat Limanı (Marina) olarak hizmet vermeye devam etmektedir.
Yat limanı Gazipaşa’nın geçmişten bugüne değişerek ulaşan bir simgesidir.
Selinus Sahili
Türkiye’nin en güzel uzun ve güzel sahillerinden biridir. Selinus’da konaklayıp bu eşsiz sahilin tadını çıkarmak isteyenler hem otel ve konaklama hizmetine ulaşabilir hem de, yapılarla çevrilmemiş bakir bir sahilin dinlendiren rahatlığını da deneyimler. Selinus antik kenti nasıl Gazipaşa’nın zengin tarihin göstergesiyle, Selinus plajı da zengin doğasını bir yansımasıdır. Havayoluyla ve karayoluyla ulaşımı kolaydır.
Koru Plajı ve Koru Sahili
Koru plajı doğal havuzlarıyla ünü bir tabiat mucizesidir. Koru Mahallesi’nde yer alan Koru plajı,
Koru sahilinin önemli bir bölümünü oluşturur. Koru Plajı ve doğal havuzların suları, kendini filtre eden tek deniz olma niteliği de taşıyor. Koru Plajı, Caretta Caretta’ların Akdeniz’de yumurtalarını bıraktığı 17 merkezden de biridir.
Halk arasında ‘Yalı Taşı’ olarak adlandırılan havuzlar genellikle kıyı kumullarının bulunduğu yerlerde görülür. Özellikle gelgitlerin olduğu bölgelerde, kum ve çakıllar denize paralel olarak taşlaşmış, böylelikle doğal havuzlar zaman içinde oluşmuştur. Çukurluklarda biriken deniz suyunun dalga olmadığı zamanlarda denizle bağı geçici olarak kopmaktadır. Bu küçük havuzlardaki ısınan su, çocuklar için oyun, yetişkinler için eğlence ortamı yaratmaktadır.
Kahyalar Sahili
Yanı başında dağların ve kayalıkların salındığı, uzun, bakir ve huzurlu bir sahil. Bir film karesinden çıkmış gibi sizi selamlayacak olan Kahyalar sahili duş vb. doğal ihtiyaçlarınızı karşılayabildiğiniz kendinizi katıksız doğanın ta içinde hissedeceğiniz eşsiz bir köşedir. Sezonda bile neredeyse ıssız ve huzur veren, dalgaların
sesini en net haliyle dinleyebileceğiniz bir plajdır Kahyalar Sahili.
Kızılın Sahili Ve Kızılın Mağarası
Kızılın Mağarası Antalya şehir merkezine yaklaşık 30 km mesafede olan gerçek bir doğa harikasıdır. Karain Mağarası’nın güneybatısında bulunan mağaranın tam önünden ovaya doğru Kızılın Deresi süzülür. Derede ve bölgede bulunan özel çakıllar ve bölgedeki taşların yapısı kızıl rengin kaynağıdır. Bölgede yapışan kazılarda paleotik çağlara ait aletler bulunmuştur.
Kızılın Sahili de limandan itibaren sağ yöne uzanan 2 km’lik sahildir ve Kızılın Mağarası’na komşudur. Çok temiz ve serin sularıyla eşsiz bir sahildir. Sahil yapısı yer yer kayalık ve çakıllı olsa da, denizi çok temiz olup serin sulara sahiptir.
Turizm
Turizmin Yükselen Yıldızı Gazipaşa
Gazipaşa tarım ağırlıklı verimli kaynaklarıyla bilinse de “13 Eylül 1989 tarih ve 20281 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla” turizm bölgesi de ilan edildi. Açılan havalimanı ulaşımı çok kolaylaştırarak Gazipaşa’nın turizm hacmini hızla yukarı çıkardı.
İlçede turizme yatırımları devam etmektedir. Yat limanı inşaatının tamamlanması ile ulaşım kolaylaşacak, turizm ve yatırım potansiyeli daha bir ivme kazanacaktır.
Halen 2 normal ticari otel, 3 adet turistik ( biri apart ) otel, Gazipaşa Belediyesi Deniz Tesisleri İşletmesi’ne ait bungalovlar ve 1 adet tatil sitesiyle yatak kapasitesi 1000’e ulaşmış olup yeni turizm yatırımları devam etmektedir.
Gazipaşa Akdeniz sahilinin Caretta Caretta türü deniz kaplumbağalarının yumurtalarını bıraktığı 17 merkezden biridir. Yalan Dünya Mağarası başta olmak üzere tarihi kale ve şehir kalıntıları, tertemiz deniz ve kumsalları, bol yeşil ve oksijenli yaylaları, özetle bozulmamış doğasıyla turizm bakımından çok büyük bir doğal potansiyele sahiptir. Havalimanı ve karayolu yatırımları ilçenin ulaşım imkanlarını arttırmıştır. Otel, inşat, restoran-kafe yatırımları da bölgenin cazibesine katkı sunmaktadır. Gazipaşa’nın turizm potansiyelini artan bir ivmeyle sürekli yükselmektedir.
Ekonomi
Gazipaşa‘da da ekonomik yaşam hava şartlarına bağlı olarak tarih boyunca kuru tarım, ayrıca küçük el sanatları ve ticaret, ormancılık, hayvancılık olarak şekillenmiştir. Ancak 1970lerden itibaren başlayan sera ve seracılık faaliyetleri o günden bu güne artan ölçüde ilçe ekonomisin en önemli gelir kaynağı olmuştur.
İlçede herhangi bir büyük sanayi kuruluşu mevcut olmamakla beraber orta ve küçük çaplı imalathaneler ve atölyeler bulunmaktadır. İlçe ekonomisinde hakim olan sektör tarımdır. Tarımda da en büyük paya örtü altında yapılan turfanda sera sebzeciliği, muz, avokado ve tropik meyve yetiştiriciliği sahiptir. Son yıllarda örtü altında çilek yetiştiriciliği, enginar ve birçok tropik meyve yetiştiriciliğine de yönelim bulunmaktadır. Bu ürünlerin ilçe tarımı içindeki payı hızla yükselmektedir.
Sebze tarımında genellikle seracılığın tercih edildiği görülmektedir. Tarımla uğraşanların %80’i geçimini seracılıktan sağlar. İlçede güzlük ve baharlık olmak üzere yılda iki sezon halinde seralarda sebze üretimi yapılmaktadır. Seralarda üretilen sebzelerin başlıcaları salatalık, domates, taze fasulye, patlıcan ve biberdir. Açık alanlarda ise taze fasulye, domates, biber, patlıcan, enginar, muz, avokado gibi birçok çeşit meyve ve sebze yetiştirilmektedir.
İlçede mevsim koşulları hayvancılık için son derece uygundur. Ancak orman köylerinde doğal yapının son derece sarp olması ve hayvancılık için uygun şartlar taşıyan ova kesimlerde tarımsal uğraş olarak seracılık ve muzculuğun tercih edilmesi nedeniyle hayvancılık yeterince gelişmemiştir. Ova kesimlerde aile işletmeciliği tarzında süt sığırcılığı yapılmaktadır. Orman köylerinde ise kıl keçisi yetiştiriciliği temel hayvancılık uğraşı olarak yapılmaktadır.
Balıkçılık ve ormancılık ilçenin diğer önemli gelir kaynaklarındandır. Ayrıca sahilde bulunan oyun parkı da ilçe turizmine büyük katkı sağlamaktadır. Havalimanı başta olmak üzere kolaylaşan ulaşım imkanları, her geçen gün Gazipaşa’nın turizm cazibesini ve potansiyelini arttırmaktadır.
Çoğrafi Konum
Gazipaşa Antalya’nın 180 km doğusunda 10 km uzunluğu, 7 km eninde Akdeniz kıyısında Gazipaşa Ovası üzerine kuruludur. Doğusunda Mersin ili Anamur İlçesi, kuzeydoğusunda Karaman ili Ermenek ilçesi kuzeyinde Sarıveliler ilçesi ve batısında ise Alanya ile komşudur. Güney sınırlarını oluşturan Akdeniz sahiline paralel bir şekilde yaklaşık 35 km içeride batıdan doğuya doğru uzanan Toroslarla çevrilidir. Yüzölçümü 931 km olan Gazipaşa’nın ilçe merkezi sahilden 3 km içeride yer almaktaysa da, yeni yerleşimler sahile kadar uzanmıştır. İlçenin kıyı şeridi uzunluğu yaklaşık 50 km.dir. Denize girmek için çok uygun plajlara sahiptir. Kıyı şeridinin yarıya yakını kumsal olup diğer kısmı kayalıklardan oluşur fakat kayalıkların arasına gizlenmiş müthiş güzellikte koylar da denize girmek için idealdir. İlçe merkezi ile deniz kıyısı arasında alçak tepeler yer almaktadır. Ovanın kuzeyinde dağlık plato bulunur. Nisan ve mayıs aylarında ilçede bir saat arayla hem kayak yapma hem de denize girme imkânı vardır.
Kuzeyinde bulunan Torosların batı kıyısında Akçal Dağları uzanır. Akçal dağlarının en yüksek tepesi olan “Deliktaş” noktası tam 2253 m’dir. Alçak kısımlar ise kıyı boyunca uzanan alüvyon bir ova meydana getirir. Alüvyon ova yüksek dağlık saha ile nispeten dik yamaçlarla birbirine kavuşur.
Güneyde Selinus harabelerinin bulunduğu tepenin ön kısmında yalıyarlar vardır. Kıyıda bulunan tepenin iki tarafında ise plajlar uzanır. Plajlar ince kalker kumlardan meydana gelmiştir.
Toprakları kıyıda kızıl kestane renkli olup bu topraklar sebze, meyve, narenciye, muz, avokado ve tropik meyve tarımına uygundur. İçerilere doğru beliren kızıl renkli (Terra Rossa) topraklarda ise tahıl tarımı yapılır. Dağcılık kesimlerde ise hayvancılık ağırlık kazanmaya başlar. Gazipaşa her insanın yaşamında bir kez olsun görmesi gereken, doğanın tün formlarıyla alabildiğine uzandığı eşsiz bir tabiat beldesidir.
Tarihi Doku
Gazipaşa tarihin izlerine ve Akdeniz kırsalının bozulmamış otantik ruhuna sahip özel bir beldedir. Burada tarihle doğa iç içedir. Gazipaşa’nın hemen yanı başındaki antik kentler pek çok medeniyetin izlerini bugüne taşır adeta.
Gazipaşa’nın bilinmeyen veya tahmin edilen tarihi, kronolojik olarak oldukça derinlere MÖ 2000’lere uzanmaktadır. Hititlerin bir kolu olan Luviler, Kizzuvatna (Çukurova bölgesi) ve Arzava (Antalya yöresi) ülkeleri diye adlandırdıkları bölgede yaşamıştır. Gazipaşa’nın bu bölge içinde kalması nedeniyle, ilçenin tarihi yolculuğunun Luvilerle – Hititlerle başlamış olması kuvvetle muhtemeldir. Karatepe (Sivaslı) civarındaki harabeler içinde yer alan aslan kalıntıları bu bilgileri doğrular niteliktedir.
MÖ Gazipaşa: Yıl 628
O zamanlar dünyada Selinus adıyla tarihte iki ayrı kent mevcuttur. Biri Sicilya’da Hyblaia halkı tarafından bu tarihte bir site devleti olarak kurulan Selinus, diğeri Anadolu’nun güneyindeki Selinus. Selinus, Kilikya Bölgesi’nde ve Hacımusa (Kestros) Çayı’nın iki yakasında kurulmuş bir liman kentidir. Kalesi ise şimdiki kale kalıntılarının bulunduğu yerde olup, o zamanlar bir ada üzerindeydi. Buradan başta Mısır olmak üzere, o günün ticaret merkezleri ile deniz ticareti yapılmaktaydı. Yunan yönetiminden MÖ 197’de Roma egemenliğine geçen kente M.S. 1. yüzyılda Akdeniz kıyılarının doğu seferine çıkan Roma Kralı Trojan hastalanarak Selinus limanına gelmiş ve bir tüccarın evine konuk olmuş, daha sonra iyileşemeyerek burada ölmüştür. Yerine tahta geçecek olan Hadrianus, Selinus’ a gelerek cenazeyi Roma’ya götürmüş, anısına da bir mezar yaptırmıştır. Bu nedenle de Selinus’un bir süre Traianapolis adıyla anıldığı Hıristiyanlık döneminde ise Seleukeia – Silifke Başpiskoposluğu’na bağlı Piskoposluk merkezi olduğu bilinmektedir. MÖ birinci yüzyılda başlayan Roma İmparatorluğu dönemi, bu devletin Anadolu sınırları içinde bulunan Gazipaşa‘da 6. yüzyıla kadar devam etmiştir.
Selinus (Gazipaşa) M.S. 6. yüzyıldan başlayarak Güney Akdeniz Bizans İmparatorluğu’nun egemenliğine girmiş, 12. yüzyılın ilk yarısında Kilikya Ermeni Krallığı’na bağlanmıştır. Sonrasında Antalya ve Alanya ile birlikte Pamfilya’nın Türkleşmesi sürecinde, Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat döneminde Selinus; Toroslar’dan kaynaklanıp şehir merkezinden geçerek denize karışan beş büyük çayın zaman zaman sel baskınına neden olması dolayısıyla Selinti olarak anılmaya başlanmıştır. 1243’te 2. Gıyaseddin’in Kösedağ Savaşı’nda İlhanlılar’a yenilmesinden yararlanan Ermeniler burayı yeniden ele geçirmiş ve 1275’te Karamanoğullarınca fethine kadar onların elinde kalmıştır. 1270’lerdeki Moğollar’ın Anadolu işgali sırasında Selinti, Anadolu Selçuklu Devleti’nin Konya ve bağlı bölgeleri sınırları içinde yer almaktaydı.
Anadolu beylikleri döneminde 1335 yılından itibaren Antalya ve civarı Teke Beyliği’nde kalırken Alanya, Selinti ve doğusu ile Kuzey yöreleri merkezi Konyada bulunan Karamanoğulları hakimiyetine girmiştir. Osmanlı Döneminde Fatih Sultan Mehmet’in Deniz Kuvvetleri Komutanı (Kaptan-ı Derya) Gedik Ahmet Paşa, 1470 yılında Alanya’yı, 1472 yılında ise Selinti, Anamur ve Silifke yöresini Karamanoğlu Beyliği’nden alınarak Osmanlı hakimiyetine dahil etmiştir. Ünlü gezgin Evliya Çelebi meşhur Seyahatname’sinin 126. sayfasında “18. yüzyıl’da Selinti kazası, İçel (Mersin) sınırları içerisinde Silifke Sancağı’na bağlı 26 köyü olan ve yıllık 80 akçe vergi veren bir kazadır. Deniz kenarında bakımlı cami ve evler ile yemyeşil dağlara sahiptir. “ diye yazmıştır.